– 27 Ocak: Almanya’daki ilk COVID-19 vakası Münih yakınlarında doğrulandı.
– 28 Ocak: Münih’e uçtum.
– 29 Ocak: Diş macunu almak için bir eczaneye gittim. Dükkanda büyük bir sepete yerleştirilmiş el dezenfektanları beni karşıladı. Bir önceki akşam sık sık ellerimizi temizlememiz gerektiğini öğrenmiş biri olarak bir tane satın aldım.
– 30 Ocak: Aynı eczaneye bir tane daha dezenfektan almak için gittim. Tümü satılmıştı… hem orada ve hem de civardaki diğer eczanelerde.
– 1 Şubat: İstanbul’a geri uçtum. Münih’ten 1600 km uzakta eczaneye gidip dezenfektan almak aklıma gelmedi.
– 7 Mart: İtalya’da Milano civarında virüsten ölüm sayısının 197’ye yükseldiğini öğrendikten sonra birdenbire Münih’te yaşadıklarımı hatırlamaya başladım. Hemen bir eczaneye gidip dezenfektan aldım.
– 11 Mart: Türkiye’deki ilk COVID-19 vakası açıklandı.
Aslında Münih, Milano ve İstanbul’un aynı dünyanın parçaları olmasına rağmen, Münih deneyimimi 40 gün boyunca nasıl unutmayı başardığımı hala bilmiyorum.
Yazının müziği: Maroon 5 – Memories