“Patlama Kuşağı” olarak da adlandırılan, 1946-1964 yılları arasında doğanlardanım.
Bizden önceki nesiller her gün kullanmadıkları malzemeler için bile yedeklemeye alışıktılar. Dükkanların ve onlara mal veren dağıtıcıların her zaman kendi ara stokları vardı.
Genellikle bir aileye ait olan fabrikalar, siparişleri teslim edememekten korktukları için üretimlerini olabilecek bir talep artışını dikkate alarak planlıyorlardı. Stok tutarlardı.
Sonraları teknoloji hızla gelişmeye başladı. Şirketler büyüdü. Çoğu halka açıldı. Mallar önemini yitirdi. Para önem kazandı.
Daha fazla para kazanmak için verim ve karlılığın artırılması gerekiyordu. Herkes minimum stokla çalışmaya başladı.
Sonra Covid-19 geldi: Korunmak için gereken malzemeler her ülkede yeterince bulunamadı. Depolar boştu. Çok az ülke diğer ülkelerin yardımına koşabildi. 3.4.2020 tarihli reuters.com Almanya sağlık bakanının dediklerini yansıtıyor: “Ülkeler Çin’deki yüz maskeleri için ‘kavga’ durumunda.”
Bu pandemi sonrasında dünyanın daha insan merkezli sistemlere kavuşmasını diliyorum.
Yazının müziği: M. Knopfler, E. Clapton, Sting & P. Collins – Money for Nothing