1950’lerde araştırmacı Solomon Asch bir kişinin etrafındaki kalabalık bir grubun fikirlerinin o kişinin kendi düşüncelerini ne kadar etkilediği konusunda laboratuvar araştırmaları yapmış. Bu araştırmalar bugün sosyal psikolojide Asch Paradigması diye tanımlanan deneylere neden olmuş. Bu deneylerin genel sonucuna bakarsak insanlar yanlış olduğunu düşünseler de bazen etrafı kırmamak, ‘yahu o kadar adam yanlış mı bilecek’ gibi nedenlerle yaklaşık 3’te 1 olasılıkla ‘yanlış’ bir karara ‘doğru’ diyorlar.
Bir arkadaş grubu ile akşam sinemaya gittiğinizi düşünün. Sizce film izleyemeyeceğiniz kadar kötü olsun. Ama çıktığınızda herkes filmin ne kadar iyi olduğundan bahsetsin. En azından kendinizden şüphe edebilirsiniz! ☺
Eğer yeni bir işe başlamak niyetindeyseniz ve bu düşüncenizi insanlarla paylaşıp onların bu konuya bakış açılarını öğrenmek istiyorsanız, bu işi onları bir yere toplayarak yapmamakta fayda olabilir. Her biri ile tek tek görüşün. Herhangi bir nedenle ortak olarak bir karar vermeleri durumunda karşı çıkamayabilir veya en azından moralinizi bozabilirsiniz. Teke tek sürdürülecek tartışmalar ise sizi çok daha büyük bir olasılıkla doğru sonuca götürebilir.
Asch’ın deney sonuçları çoğu kere sosyal etkilemenin göstergeleri olarak yorumlanmış: Çevrenin davranışına uyarak sosyal getiri sağlamak veya sosyal cezalandırmayı önlemek. (Kaynak: Wikipedia)
Haftanın şarkısı: Tracy Chapman – Give Me One Reason (1995)