Bale ile aram hiç bir zaman çok iyi olmamıştır. Yine de dansçılar arası uyum ve gösterinin su gibi akıp gitmesi insanı etkiliyor. Balede bütün bunların yapılabilmesi arkadaki müzik sayesinde oluyor. O müzik herkesi bir arada tutuyor.
İş hayatında ne yazık ki müzik üzerine kurulu düzenlerde çalışmıyoruz. Her şirket kendi yöneticilerinin bilgisinin ve deneyiminin el verdiği kadarıyla kurduğu platformların üzerinde kendi insan kaynaklarını “dans ettirmeye” çalışıyor. Her zaman bir bale performansı kadar başarılı olduklarını söylemek olanak dışı. Bazıları zaman geçtikçe tekrarlamanın da getirdiği oturmuşlukla daha iyi “gösteriler” sunarken bazıları ise zamanın getirdiği monotonluk içerisinde müşterilerinden kopuyorlar.
Kim bilir bizim izleyiciler olarak harika diye nitelendirebileceğimiz bir bale gösterisinde bile ne hatalı hareketler oluyordur. Balede yönetmenlerin ve sanatçıların bu hataları en düşük düzeye indirmek için nasıl çalıştıklarını tahmin edebiliyorum. Onları motive edici en büyük etken ise inanılmaz bir altyapı sağlayan müzik.
Şirketlerde kurduğumuz platformlar üzerinde çalışanlar ancak onlara kendilerini geliştirecek bir altyapıyı vermişsek bizim hayal ettiğimiz performansları sağlamak için kendilerini yoracaklardır. “Müziği” iyi veya kötü seçmek ise iş sahibinin elinde.
Çaykovski’nin ünlü Kuğu Gölü balesinden Küçük Kuğuların Dansı’nın alışılmamış bir uygulaması: Takane Dance World
Haftanın şarkısı: Roxette – Joyride (1991)