Çocukların, erkeklerin neden sakalı vardır, kuşlar nasıl uçarlar, gibi saf sorularını severim. Büyüdükçe hür sorgulama yeteneğimizi kaybetmeye başlayıp her şeyi “bilmeye” başladığımızı sanıyorum. Arada bir çevreme bir çocuğun gözü ile bakmaya çalışıyorum.
Geçen gün bir düğünde, gelinler niye beyaz giyer, diye düşündüm. Gelsin İnternet: ☺
bourncreative.com: Çok olumlu bir renk olan beyaz saflık, bakirelik, suçsuzluk, ışık, iyilik, cennet, güvenlik, parlaklık, anlayış, temizlik, inanç, başlangıçlar, olanak, alçak gönüllülük, içtenlik, koruma, yumuşaklık ve mükemmellik gibi terimlerle bağdaştırılır.
Düşünceme tamamen uyuyordu: Yeni bir başlangıç ve saflık. Ama devam ettim:
NYTimes.com: Kraliçe Victoria’nın 1840’da Prens Albert’le evlenirken beyaz giymeye karar vermesi bir moda devrimini başlattı. Beyaz, yüzleri kızaran gelinler arasında en öncelikli seçilen renk oldu.
Sorumun yanıtı belliydi : Kraliçe Victoria giydi diye gelinler de beyaz giyiyor.
“Bir iş insanı olarak bunları yapmalı, şunları yapmamalısınız.” gibi cümleleri duyduğunuzda da belki içinizdeki çocuğun bu konudaki düşüncelerini almakta fayda vardır. Bir keresinde içimdeki çocuk neden kravat taktığımı sordu. Bu 20 yıl önceydi. O günden sonra hiç kravat takmadım. ☺
Her zaman, hele neden öyle davranıldığını bilmediğiniz konularda kendinizi içinde yaşadığınız çevreye uymak zorunda hissetmeyin. Bazen çevrenizi size uydurmak daha iyi olabilir.
Haftanın şarkısı: Shania Twain – From This Moment On (1998)